Bir
Pesah Sederi
26 Mart 2013 – 15
Nisan 5773
Pesah aynı Pesah.
Kaybettiklerimizden
sonra kalan ailemiz, aynı aile.
Yeni katılanlar da
var şükür, pujados i no amungados (artsınlar eksilmesinler).
Her Pesah bir
öncekini aratırken yad ettiklerimiz,
Pesah sederine, kah
hüznü kah neşeyi refakat ettirir hatırladıklarımız.
Agadanın makamı
bile, kaybettiklerimizi bir yad etme vesilesidir.
Bu sene de öyle
oldu.
Arada çocuklar ve
gençler sinagogda öğrendikleri yenilenmiş makamlarla okudukları bazı bölümleri
söylerken bizde bu alışmadığımız makamları beğenip, kendimizi onlara eşlik eder
buluveriyoruz.
Çoğunlukla herkes
Agadaya katılım gösterir.
Makam tam bir
kakafoniyken (ahenksizlik) birden bire renk gelir masaya.
Ee bilenlerin
çoğunluk olduğu yerlerde insan keyifleniyor tabii.
Pesah Matsa uMaror
diyoruz. Yükümlülük yerine gelmeli.
Geldik Dayenu'ya.
Çocuklar büyüdü
artık.
Arada, metozori
durdurup Agadanın anlattığını Türkçeleştirmelerim esnasında
-Dayı noolur bunları
geç, karnım aç çabuk olalım demiyorlar artık
Aksine,
Artık arada kendileri
durdurup “tercüme lütfen” diye emirvari talepler duyuluyor masada.
E güzel
Çocuklar büyüdüler.
Ve halen aidiyetlerine
karşı ilgililer.
Peki, daha ne
isteriz ki ?
Bekol dor vador
hayav adam lirot et atsmo keilu u yatsa miMitsrayim
Kişi nesilden
nesile adeta Mısırdan çıkan kendisiymiş gibi görmek zorundadır.
(Atalarımızın Mısırdaki
kölelikten özgürlüğe geçişini kuşaktan kuşağa anlatma yükümlülüğü)
Geldik Agadanın En
çok bilinen ve sevilen, ve neşeli kısmı artık yemeğe geçilebileceğini belirten marulun
içine matsa(hamursuz) ve haroseti(tatlı) birlikte bohçaladığımız, “Yumulunnn”
kıvamında “Yoheluu” diye bağırıldığı anın coşkusu.
Artık duyulan
sesler çatal kaşık sesleridir.
-O yumurtayı Bohor
(ailenin ilk doğan erkeği) yiyecek.
-Yerken dışarı çık,
kimse görmesin.
-Niye ?
-Ne bileyim ben,
karnım aç.
-Yiyeyim de içerde,
dışarıda fark etmez :)
-Bir tane bumuelo
verir misin ?
-Şarabı niye sola
yaslanarak içiyoruz ?
-Yolda çevirme
olursa üflediğinde alkolun promilini düşük göstersin diye
-Hahaha
-Canım biraz daha
salata ister misin ?
-Evet biraz da şu
ıspanaktan….
-Valla eline sağlık
harika olmuş.
-Abi sorma be ! Ne
yesem dokunuyor.
-Her Pesahta
yiyorum, yiyorum, artar no ay ermano,
-Masadan kalkıyorum
hala karnım aç.
-Ver ver !
-Bana da ver şu portakal
tatlısından.
-Fazla yeme ondan
canım, şekerin var biliyorsun.
-Uff… Büyümek ne
kötü be ! Tatlı yeme şekerin var. Tuzlu yeme kolesterolun var.
Deşame babacım,
yakında arkelyoskloros olacam bu yemeklerin varlığını hatırlamayacam bre.
-Deşame komere :)
Ne demişler: KOME
DJUDYOS, KE AY MURİR (yeyin yahudiler çünkü ölüm var)
Yemek sonrası geleneksel
neşeli Pesah şarkıları faslı.
Un kavretiko ke me
merko mi padre por dos levaniiiim.
İ viinoo el perro i
moryo, a el gato ke se komyoooo
Uff şarkı bitmiyor.
Daha İbranicesi Had
Gadya var hehe..
Ken supiense i
entendiense
Alavar al Dyo…
Sinko livros de la
leeey,
Kuatro madres de
Israeeel
Hızlanıınnnn :)))
Trees muestros
padres son
Doooz Moşe i Aron
UNO ES EL KRİADOR
BARUH U BARUH ŞEMOOO
Hızlanmanın verdiği
yorgunlukla nefes nefese oturduğumuz yere çökmenin ardından,
El de los buenos
echos (iyi işlerin erbabı) bendeniz cennet kuşu
Eski radyo
anonslarından esinlenip
Şimdi de ladino espanyol sanat müziğinden beraber ve solo şarkılar deyiveririm.
Aklıma ilk gelenle
de açılışı yaparım.
Dyez de la noche va
pasaaarr
Kon todos mis
amigooosss
Een tu ventana va
pozar tanyendo mandolinoo
La ija de la vizinaaa
osasaa osasa
Ke se yama
karolinaaa osasaa osasa
En koryendo se
kayooo osasaa osasa
La tripa se le
auflooo osasaa osasa
Yorulduk nefes
nefeseyiz ama şevk yerinde. O halde,
La roza
eeenfloreesee en el meez de May
Mi alma
se’skureeseee
Kuchiya mi dolooorr
Los biilbiliikos
kaantaaann…
Durmak yok.
Yok ama nereye
kadar ?
Bari koşturmayalım
yahu…
-Eh peki ne
söyleyelim ?
-Hatırlar mısın
babam söylerdi
-Evet annemde,
-Evet kayın validem de
-Tabii, grandmama
da söylerdi
-Hatırlamaz mıyım ?
Yarım yamalak ta olsa hatırlarım
Saba makamına geçer
bir patlatırım.
Bir tahayyül edin “Uzayıp
giden o tren yolları” müziğiyle, ancak ladino espanyol lisanında.
***
Te vo
amando no me daz repuesta
Sos ninya
chika (chikitika), en mi no pensas,
Salgo
loko de pensar Ke te kero alkansar
Si no vas
mi mazal Kon kuchio te vo dar
***
Aslında bu şarkı
çok uzundur
Daha bir dünya
kublesi vardır, ama ben bu kadarını biliyorum.
Demeye kalmadan, başlattığım
ama yarım bildiğim şarkıda,
Sazı eline alıp gazele devam eden dayım patlattı bombayı
Oda ne !!?
***
Parea !
Parea ke vyene Es Parea de kulanbis
El den’medyo
es mi kerido El del vistidiko blu
Kuchio
kon kachapreta tyene Dainda'sta sin
estrenar
Aparejate
morena, Aman ! Por tus karnes va pasar
En
abashando la eskalera Vide una sangre koryendo
Esta
sangre es de la morena Guay de mi ke ya la chafto
***
Adeta bir Puzzle'in
(yapboz) kayıp parçalarını ortaya çıkartıp
Kenarda kalmış bir saklı
hazinenin gözler önüne serilmesini sağladı.
Allah Allah… Aman
aman
Helalin var sen
neymişsin ?
Sano i rezyo onkli
İzak.
Vozos ke bivash
munchos anyos.
Para kantar las
kantikas de muestros nonos,
Kon vuestras bozes ermozas ke kayntan los korasones.
Hag Sameah
Para kada anyo ke
mos ayege el Dyo - Allah her seneye nasip etsin.
Ve asırlardır Pesah
Sederlerinin olmazsa olmazı, tekrarlanan dileği.
Este anyo aki, ael
anyo ke vyene en Yeruşalayim.
Bu sene burada,
gelecek yıl Yeruşalayimde.
Amen Ve Amen
Annesi Yohevet, Moşeye
hamile kaldığında sevinmemiş midir ?
Ya babası, bir
çocuğu daha olacağını öğrendiğinde ?
Ya Miryam ve Aron
sevinmemişler miydi bir kardeşleri olacağına ?
Kölelerin sevinmeye
hakkı yok muymuş yani ?
Gönlüme kelepçe
takıp ruhumu da prangaya vuramazlar ya…
Paro'nun (firavun) çatal dili ve savaş arabaları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder